CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, esnafın, çiftçinin, emeklinin, işçinin, işsiz gençlerin büyük bir sıkıntı yaşadığı, elektrik ve doğalgaz faturalarının dahi ödenemediği, zamların ve girdi maliyetlerinin tavan yaptığı, işsizliğin, ekonomik darboğazın alabildiğine arttığı bu dönemde AKP’li yöneticilerin cumhurbaşkanına hakaret edildiği gerekçesiyle birilerine dava açmanın çabasına girdiğini belirterek, “Keşke planlama yapamayan, üreticinin doğalgazını, elektriğini kesen yöneticiler için dava açsaydınız” dedi.
AKP’li yöneticilerin gazeteci Sedef Kabaş ile CHP’li Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması üzerine yazılı bir açıklama yapan Tahtasız, “Milletimiz aç. Halkımız kar altında ucuz ekmek alabilmek için saatlerce kuyruk bekliyor. Çiftçi tarlasını ekemez, üretemez hale geldi. Birçok yatırım yarım bırakıldı, çürümeye terk edildi. Sanal gündem oluşturmayı bırakın da halkın derdini çözmeye çaba gösterin” dedi.
Organize Sanayi Bölgesi’nde elektrik krizi nedeniyle üretimin durma noktasına geldiğini iddia eden Tahtasız, “halkımız yüksek zamlardan dolayı doğalgaz, elektrik kullanamaz duruma geldi. Soğuk kış günlerinde battaniye ile ısınmak zorunda kalan bu halkın ahı varken birilerine dava açmak, gündemi saptırmak sizlere bir şey kazandırmayacaktır. İlk seçimde Türkiye siyasal çöplüğündeki yerinizi alacaksınız” diye konuştu.
Tahtasız, AKP’li yöneticileri; mazot gübre alamayan çiftçinin, zarar eden hayvan üreticilerinin, atanamayan öğretmenlerin, 2500 lira ile geçinmek zorunda kalan emeklilerin, emeklilikte yaşa takılanların, iş bulamayan gençlerin, çalışanların 3600 ek gösterge sorununu çözmeye, gerçekleri görmeye davet ettiğini belirten Tahtasız, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
‘ZAMANINIZ KALMADI, GİDİCİSİNİZ’
“Sayın AKP’li yöneticiler;
Planlama yapamayan, üreticinin doğalgazını, elektriğini kesen yöneticiler için dava açsaydınız. Sahi bu elektrik, doğalgaz, su, telefon faturası nasıl ödenecek? Şubat’ta gelecek faturalardan haberiniz var mı sizin? Mutfakta tencere nasıl kaynayacak, iki kelam etmez misiniz? Liyakatsızlığın bedelini ülke olarak ödemeye devam ediyoruz. Tarihte ilk defa Organize Sanayi Bölgelerine elektrik verilemiyor. 35 milyar dolara inadına yapılıp çalışmayan havalimanı, çöken tavanlar, (dünyanın kıskandığı havalimanı) (Neyse ki Atatürk havaalanının bozamadığınız bir pisti sayesinde talimat verilen bakanlar uçakla İstanbul’a ulaşabildi.) Onlarca il arasında, geçiş garantili otobanlarda yollar kapalı. Yazın orman yangınlarını söndüremediniz, bugün de yapılan zamlarla her evi yakmaya devam ediyorsunuz. Kar altında Halk-Ekmek kuyruklarında insanlar. En kötüsü umudu yok ediyorsunuz. Doktorlarımız, mühendislerimiz ülkeyi terk ediyor. Sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez diyorsunuz, haklarını ödemiyorsunuz. Hastanelerde doktor eksikliğini gideremiyorsunuz.
Geçiş garantili yol, yolcu garantili havaalanı, hasta garantili hastanelerle geleceği de borçlandırıyorsunuz. Maşallah kıymetliniz 5 müteahhit bir tarafa, 85 milyon bir tarafa. Kara gün parasını bile sattınız. (128 milyar dolar nerede?) Sorunu çözmek bir yana sorunun sebebi olmaktasınız. Bakara makaracıya bir laf edemezsiniz. Milyarlarca dolar devlet zarara uğratılır tek laf edemezsiniz. Zamlara sözünüz yok. Camiden siyaset yapmaya tek laf edemezsiniz, ettirmezler. Ruhsar Pekcan, parsel parsel satanlar, 10.000 dolar rüşvet alanlar vb. Bırakın bu suç duyurusu ayaklarını. Nereye selam çakıyorsunuz onu söyleyin. Gece yarısı ev basarak, gazetecileri, sanatçıları, sizden olmayanları korkutacağınızı mı sanıyorsunuz.
Siz Çorum’a söz vermiş olduğunuz yatırımların peşine düşün. Devlet hastanesi, hızlı tren, Hitit Üniversitesi Güney kampüsü, yarım kalan tarımsal sulamalar… Zira çok zamanınız kalmadı. İlk seçimde Türkiye siyasal çöplüğündeki yerinizi alacaksınız.”
sh4n1r
fzxet9
ezv8aj
8dnbx1
bl7dp7
9ruo0n